Erzurum lies in a high plain at 1850 meters, near the Palandöken mountains (3125 meters) and the Kargapararý mountains (3288 meters). It used to be of great importance as a station along the Silk Road and still is the most important city in Eastern Turkey. During a period of over 2000 years it was part of the empires of the Armenians, Byzantines, Arabs, Seljuks, Ottomans and Russians. In an earlier text I gave an explanation for its name that triggered so much discussion (see below) that it forced me to change this text: I give up on that subject. If you feel like it you can join the discussion (as long as you do not use offensive language or incite to hatred). The city has several fine Seljuk buildings, and a “feel” that is wilder than in the cities to the West.


ERZURUM

Erzurum, Palandöken (3125 metre) ve Kargapararı (3288 metre) Dağları’nın yakınında, 1850 metre yükseklikteki bir ovada bulunmaktadır. Geçmişte İpek Yolu üzerindeki duraklardan biri olarak çok önemliydi, hala Türkiye’nin doğusundaki en önemli şehirdir. 2000 yıldan daha uzun bir dönem boyunca, farklı zamanlarda Ermenistan’a, Bizans’a, Araplara, Selçuklulara, Osmanlı’ya ve Rus İmparatorluğu’na ait olmuştur. Daha önceki bir metinde, şehrin adıyla ilgili çok fazla tartışmaya (aşağıda görebilirsiniz) sebep olan bir açıklama yapmıştım. Bu tartışmalar beni metni değıştirmeye zorladı, bu konuyu bırakıyorum. İsterseniz, siz de tartışmaya kat ılabilirsiniz (saldırgan bir dil kullanmadığınız ve nefreti körüklemediğiniz sürece). Şehirde çeşitli güzel Selçuklu binaları var ve orada batı’daki şehirlere göre daha vahşi bir izlenim ediniyorsunuz.

Türkçe çeviri: Melek Emir. Katkılarından dolayı teşekkür ederim.