Adana is a big (see map), crowded and busy city, where some nice old buildings stand a bit lost amidst a sea of modern buildings. Well worth a visit are the archaeological museum in a fine new setting known as the Adana Müzesi and the Ulu Mosque which is a splendid building, and maybe the grand modern (but oild-style) mosque near the river. Also just tramping about makes you like the city a bit more, it has some hidden treasures and a good atmosphere. I visited the town often, each time adding to the collection. Each time the city was growing and improving its infrastructure: it has a light rail road (partly underground) and the main road for through traffic that almost cuts the city in half has been partly put underground.

One reason to keep returning is its excellent position as a "traffic hub". I used Adana as a basis to visit Ceyhan, Tumlu Castle, Yumurtalık, Yılankale or Snake Castle, Kozan, Anavarza and saw a Kurdish Spring Festival near Ceyhan. And for -mainly- Americans there is Incirlik.

ADANA

Adana; bazı güzel eski binaların, modern binalar denizinin arasında kaybolduğu kalabalık ve hareketli bir şehir. Genelde sıcak ve biraz bunaltıcı; insanları bir çeşit siesta yaparken bulduğuma şaşırmadım. Bazıları boş tezgahların üzerinde, hatta kimisi kaldırımda veya bir cami gölgesinde uyuyordu. Çok hoş bir şehir değil, ama müzeyi ve Ulu Cami’yi (görkemli bir bina) ziyaret etmenizi tavsiye ederim. Ulu Cami’yi, eski terminalin olduğu yerde, müzenin yakınındaki büyük, modern camiyle karşılaştırın. Ayrıca, sadece öylesine dolaşmak şehri biraz daha sevmenize neden oluyor, şehrin gizli kültür varlıkları ve iyi bir atmosferi var. Mart 2005’te yaptığım bir ziyaret, şehrin daha çekici bir yer haline gelmesi için çok yol katedildiğini gösterdi, örneğin eskiden korkunç olan nehir kenarı, şimdi hoş bir yürüyüş yolu.

Türkçe çeviri: Melek Emir. Katkılarından dolayı teşekkür ederim.